Safra kesesi iltihabı, tıbbi olarak kolesistit olarak adlandırılır ve safra kesesi kanalının tıkanması sonucu ortaya çıkar. Bu durum, safra kesesinin düzgün çalışmasını engelleyerek, sürekli safra salgısı nedeniyle kesede hacim artışına ve işlev kaybına yol açar. Hastalar, karın bölgesinde, özellikle yemeklerden sonra gaz ve şişkinlik gibi rahatsızlıklar yaşarlar. İlerlemiş safra kesesi iltihabı, kesenin şişmesine ve gerilmesine neden olur. Bu gerilme, ödem ve dolaşım sorunlarına yol açar ve ileri safhalarda safra kesesinde çürüme ve delinme riski oluşturur. Tıkanma, kesede çamur ve taş birikimine neden olur. Bu birikim, safra kesesinin boşalmasını engeller ve kanalın ağzında birikerek hastalarda ciddi rahatsızlıklara yol açar. Ağrılar, sırtın sağ kürek kemiği ve göğsüne doğru yayılabilir. Genel olarak, bu tür safra kesesi iltihabı, 40 yaş üstü ve obez kadınlarda daha sık görülür.

Safra kesesi iltihabının en belirgin belirtisi karın ağrısıdır. Özellikle karnın sağ tarafında hissedilen bu ağrı, zamanla ateşle birlikte seyreder. Ağrı, ön göğüsten sırt ve kürek kemiğine doğru yayılabilir. Safra kesesi iltihabının oluşmasına neden olan etkenler, yemeklerden sonra mide bulantısı ve kusmaya yol açabilir. Ağrılar genellikle dalga dalga gelir ve geçmesi belli bir süre alır. Özellikle safra kesesinin bulunduğu bölgeye baskı yapıldığında ağrının şiddeti artar. Hastalık, yavaş yavaş ortaya çıkar ve yaklaşık 4-5 gün süresince kendini hatırlatır. Teşhis amacıyla ilk olarak doktor muayenesi tercih edilir. Doktorun elle yapacağı muayene yeterli olmadığı durumlarda, laboratuvar ve klinik testler yapılır. Hastalık, karın ağrısı, ateş, kramp ve sancı gibi belirtilerle kendini gösterir. Gözün ak tabakasında oluşan sarılık da hastalığın belirtisi olabilir. Çoğunlukla belirgin belirtilere sahip olan bu hastalığın teşhisi, röntgen yardımıyla kolayca yapılabilir.

Safra kesesi iltihabının tedavisinde ilk olarak tıkanmaya neden olan taşın durumu değerlendirilir. Bunun için hasta muayene edilir ve röntgen çekilir. Eğer hastanın durumu cerrahi müdahale gerektiriyorsa, işlem genellikle laparoskopi ile yapılır. Son dönemlerde birçok hastaya uygulanan laparoskopi yöntemi sayesinde bölge tamamen açılmadan, küçük deliklerle işlem gerçekleştirilir. Ameliyat sırasında doktor, kamerayı büyüterek istediği açıyı yakalar ve bu sayede küçük taşların temizlenmesi daha kolay olur. Cerrah, ameliyatı gerçekleştirirken görüntüyü büyük bir ekrana yansıtarak diğer cerrahların da görmesini ve önerilerini almasını sağlar. Operasyon sırasında bölgede taş ve çamur kalmamasına özen gösterilir.